HÜCRE ORGANELLERİ- ORGANELLERİN GÖREVLERİ
HÜCRENİN TEMEL KISIMLARININ YAPISI VE GÖREVLERİ
Sitoplazmada bulunan ve hücrenin solunumu, beslenmesi ve boşaltımı gibi yaşamsal olaylarının gerçekleştiği yapılara organel denir. Hücre organelleri mitokondri, kloroplast, koful, lizozom, ribozom, sentrozom, endoplazmik retikulum, golgi aygıtı ve plastitlerdir. Hücre organelleri ve görevleri aşağıda detaylı olarak anlatılmıştır.
Hücre Organelleri
(Hücrenin anatomisini sayfanın en alt kısmında bulabilirsiniz)
Mitokondri
Mitokondrinin hücredeki görevi, bulunduğu hücre için enerji üretmektir. Oksijeni kullanarak besinlerden enerji elde ederler. Sayıları hücre tipine göre değişir. Örneğin, enerji ihtiyacının fazla olduğu kas ve karaciğer hücrelerinde mitokondri sayısı diğer hücrelere göre daha fazladır. Bölünüp çoğalabilirler.
Kloroplast
Kloroplast bitkilerin yeşil kısımlarında bulunan, doğadaki tüm canlılar açısından çok önemli görevleri vardır. Kloroplastlar güneş enerjisi, karbon dioksit ve suyu kullanarak kendisinin ve tüm canlıların kullanacağı besin maddesi ve oksijeni üretirler. Bu olaya fotosentez denir. Kloroplastlar fotosentezle yeryüzünde yaşamın devamlılığını sağlar. Hayvan hücrelerinde bulunmaz.
Koful
Kofulun görevi hücre için fazla olan maddeleri depo etmektir. Daha çok bitki hücrelerinde ve bir hücreli canlılarda bulunur. Hayvan hücrelerinde zaman zaman oluşan ancak kısa sürede kaybolan küçük kofullar görülür. Hayvan hücrelerindekiler küçük, bitki hücrelerindekiler ise büyüktür.
Lizozom
Lizozomlar büyük tanecikleri, yaşlanmış organelleri taşıdıkları enzimlerle parçalarlar. Genellikle hayvansal hücrelerde bulunur.
Lizozomun görevleri kısaca konusunda sizlere bilgi vereceğiz.
Lizozom tüm hayvan hücrelerinde bulunur ancak sadece alyuvar hücrelerinde ve bitki hücrelerde lizozom yoktur. Lizozom, golgi cisimciğine yakındır ve granül şeklinde hücre içinde görülmektedir. Lizozom zarla çevrili olan bir organeldir ve sindirimi gerçekleştiren enzimleri içinde barındırır.
Lizozomun diğer adı intihar keseciğidir ve küçük, yuvarlak asidik bir yapısı vardır. Lizozomda bulunan enzimler hücrenin kendisini sindirip eritmesine ortam hazırlar. Lizozomun hücreyi eritip sindirme olayına otoliz adı verilir. İnsanın vefat ettikten sonra kokmasının nedeni lizozomdur.
Lizozomun görevleri;
– Lizozom öncelikle hücre içindeki ve hücre dışındaki maddelerin sindirimini gerçekleştirir.
– Hücreyi dış etkilerden korur.
– Yaşlanmış olan enzimlerin molekül ve organellerin parçalanmasını sağlar.
– Spermin uç kısmında bulunur ve yumurtanın delinmesine olanak sağlar.
Ribozom
Ribozomlar protein sentezi yapan organellerdir. Endoplazmik retikulumların üzerinde, çekirdek zarında veya sitoplazmada serbest olarak bulunurlar.
Sentrozom (Sentriyol)
Sentrozomlar (Sentriyol) hücre bölünmesinde görev alan orgenellerdir. Hayvansal hücrelerde bulunur, bitki hücrelerinde bulunmazlar.
Endoplazmik Retikulum
Endoplazmik Retikulum hücre içini ağ gibi saran bir yoldur. Görevi madde iletimini gerçekleştirmektir. Ayrıca bazı maddeler depo edilir.
Golgi aygıtı
Golgi aygıtının görevi salgı üretilmesinde ve depo edilmesini sağlamaktır.
Plastitler
Bitki hücrelerinde bulunan plastitler üç çeşittir:
1. Kloroplastlar (Açıklamasına yukarıdan ulaşabilirsiniz)
2. Kromoplastlar: Çiçek ve meyvelere sarı, kırmızı ve turuncu renk verir.
3. Lökoplastlar: Renksizdirler. Işık alırlarsa kloroplastlara dönüşürler. Bitkinin besin depo etmesini sağlarlar.
BİTKİ VE HAYVAN HÜCRESİ ARASINDAKİ FARKLAR
HÜCREDEN ORGANİZMAYA Tek Hücreden Çok Hücreli Canlılara
Tek Hücreden Çok Hücreli Canlılara
Hücreden organizmaya doğru yolculuğa çıkarak; doku, organ, organ sistemleri, organizma kavramlarını tanıyalım.
HÜCRELER : Hücreler ile ilgili detaylı bilgi hücre konu anlatımında verilmiştir. Sayfanın sonunda bulunan ilgili konu anlatımları linklerinden ulaşabilirsiniz.
DOKULAR
Şekil ve yapı bakımından birbirine benzer olan ve aynı görevi yapan hücrelerin meydana getirdiği yapılara doku denir. Örneğin; kemik hücreleri kemik dokuyu, kas hücreleri kas dokuyu, kan hücreleri kan dokuyu, epitel hücreleri epitel dokuyu meydana getirir.
ORGANLAR
Aynı görevi yapmak üzere farklılaşmış hücre topluluğu olan dokular birleşerek organları oluşturur. Dokuları oluşturan hücrelerin yapı ve işlev yönünden birbirini tamamladığı gibi, organları oluşturan dokular da yapı ve işlev yönünden birbirini tamamlar.
ORGAN SİSTEMLERİ
Organlar bir araya gelerek organ sistemlerini oluşturur. Solunum sistemi, sindirim sistemi ve boşaltım sistemi organ sistemlerine örnek verilebilir.
ORGANİZMA
Organ sistemleri birleşerek organizmayı (canlıyı) meydana getirir. İnsanlar, hayvanlar, bitkiler birer organizma örneğidir.
Yukarıda gördüğümüz kavramları aşağıdaki gibi sıralayabiliriz.
Hücre » Doku » Organ » Organ Sistemi » Organizma
Organizmayı oluşturan sistemler nasıl birbirleriyle uyum ve işbirliği içinde çalışıp birbirlerini tamamlıyorlarsa, benzer şekilde bir toplumdaki insanlar arasında da uyum, işbirliği ve dayanışma vardır. Yediğimiz ekmek için fırıncıya, giydiğimiz kıyafet için terziye, bilgiye ulaşma yolunu göstermesi için öğretmene gereksinimimiz vardır.
Bunlar hayatımızdaki gereksinimlerden birkaçıdır. Her gereksinimimizi kendimiz karşılamaya çalışsaydık, çoğunu gerçekleştiremezdik. Toplumdaki bu iş bölümü sayesinde gereksinimlerimizi sorunsuz bir şekilde karşılayabilmekteyiz. Atatürk’ün; “Millet ve biz yok, birlik hâlinde millet var. Biz ve millet ayrı ayrı şeyler değiliz.” sözü bu konu için verilebilecek en güzel örnektir.
CANLILIK HÜCREYLE BAŞLAR 6.Sınıf Vücudumuzdaki Sistemler
Hücre canlıların yaşam özelliklerinin gerçekleştiği en küçük yapı birimine denir. Hücreler genellikle gözle görülemeyecek kadar küçüktür. İncelenmeleri için mikroskopta büyütülmeleri gerekir. Bir yapraktan küçük bir kesit alarak ışık mikroskobu ile baktığımızda yaprak hücrelerini görebiliriz. Bu hücrelere elektron mikroskobu ile baktığımızda ise hücrelerin organellerini inceleyebiliriz.
Ağaçlardan karıncalara, kuşlara, çimenlere kadar birçok canlının hücrelerden yapılmış olduğunu artık biliyorsunuz. Yaşamlarını tek bir hücre olarak sürdüren bir hücreli canlılar ve çok sayıda hücreden meydana gelmiş çok hücreli canlılar vardır. Örneğin amip, öglena ve terliksi hayvan bir hücreli canlılardandır. İnsanlar, hayvanlar, bitkiler ve mantarlar ise çok hücreli canlılardır.
Biçim ve görev farklılıklarına rağmen tüm hücrelerde üç temel yapı vardır. Bu yapılar dıştan içe doğru hücre zarı, sitoplazma ve çekirdektir. Bitki hücrelerinde hücre zarının etrafında hücre duvarı bulunur. Bu üç temel yapının görevi; Hücrenin büyümesini, gelişmesini ve çoğalmasını sağlamaktır. Şimdi bu bölümleri inceleyelim.
HÜCRE ZARI
» Hücreyi çepe çevre sararak şekil kazandırır.
» Canlı, esnek ve saydamdır.
» Hücre sitoplazmasının dağılmasını önler.
» Seçici geçirgendir.
» Kendisine gerekli olan maddelerin (besin ve oksijen) girişine, atık maddelerin (karbondioksit vb.) atılmasına izin verir.
» Hem hayvan hem de bitki hücresinde bulunur.
HÜCRE DUVARI (ÇEPERİ)
Hücre duvarı yalnız bitki hücrelerinde bulunur; hayvan hücrelerinde bulunmaz. Hücre zarını çevreleyen cansız bir yapıdır. Yapısında selüloz bulunur. Görevi: Hücreye dayanıklılık sağlamak, hücreyi dış etkilere karşı korumak ve hücrenin sınırını korumaktır.
ÇEKİRDEK
Çekirdek, hücrenin beyni gibi düşünülebilir. Çekirdek hücrenin büyüme, gelişme, bölünme, onarım ve denetim merkezidir. Genellikle hücrenin ortasında yer alır. Çekirdek içerisinde canlının kalıtsal özelliklerini taşıyan ve kromozom adı verilen yapılar bulunur. Çekirdekteki kalıtsal bilgiler hücre bölünmesi ile yeni hücrelere aktarılır. Hücrenin yaşamını sürdürebilmesi için mutlaka gerekli olan bir yapıdır. Çekirdeği çıkarılan hücre yaşayamaz, bir süre sonra ölür. Birden fazla çekirdeği olan hücreler olduğu gibi çekirdeği olmayan hücreler de vardır.
SİTOPLAZMA
Sitoplazma hücre zarı ile çekirdek arasını dolduran, içinde yaşamsal olayların gerçekleştiği yumurta akı kıvamında ve yarı saydam bir sıvıdır. Sitoplazmanın ağırlığının yüzde 80 – 95 ini su oluşturur. Canlı, renksiz ve yarı geçirgen yapıya sahiptir.
Hücrenin Keşfi
Hücre kavramı ilk kez Robert Hooke (Rabırt Huk) tarafından kullanılmıştır. Hook yaptığı basit mikroskopla şişe mantarından aldığı bir kesiti inceleyerek bal peteği gibi gördüğü her boş odacığa hücre adını vermiştir. Aslında şişe mantarı ölü bir yapıda olduğuna göre Hook’un gördükleri canlı hücreler değildi. Daha sonra yapılan bilimsel çalışmalar sonucunda hücrenin boş bir odacık olmadığı, canlının yaşamsal faaliyetlerini gerçekleştiren yapıları içerdiği görülmüştür.
Mikroskopla canlı hücreleri inceleyen ilk kişi ise Antoni van Leeuwenhoek (Anton van Lövenhuk)’tur. Lövenhuk 16.yüzyılda yaşamıştır ve asıl mesleği kumaş alım satımıdır. Kumaşları incelemek için merceklerden yararlanmış, sonra merceklere olan ilgisi giderek artmıştır. Boş zamanlarında mercekleri kullanarak daha çok büyütme yeteneğinde olan ve adına mikroskop denilen bir alet geliştirmiştir.
Leeuwenhoek gölden aldığı suyun bir damlasını mikroskobunda incelediğinde kendisini bambaşka bir dünyada bulmuştur. Burada gördüğü çok sayıda küçük bir hücreli canlı onu şaşırtmıştır. Leeuwenhoek’un bu keşfine kadar bir hücreli canlıların varlığından kimsenin haberi yoktu. Mikroskobun bulunuşu ve tek hücreli canlıların keşfi, biyolojide büyük gelişmelere yol açmıştır. Mikroskopların geliştirilmesi ile hücreler daha da ayrıntılı şekilde incelenmiştir.
Organeller
Mitokondri : (Mitokondri Nedir?, Hücrede Ne İş Yapar?, Özellikleri)
Oksijenli solumun yapan tüm ökaryotik hücrelerde görülen
organeldir.Hücrelerdeki görevi enerji üretmektir. Dolayısıyla enerji ihtiyacının fazla olduğu kas hücreleri, aktif taşımanın fazla olduğu hücreler, sinir hücreleri gibi hücrelerde sayı oranı fazladır. Sayıları hücrenin fonksiyonuna bağlı olarak ,hücre başına birkaç taneden 2500’ e kadar çıkabilir. Mitokondri iki katlı zara sahiptir. Zarları yapı olarak hücre zarının yapısına benzerler. Dış zar düz, iç zar ise içeriye doğru oluşan tüp şeklinde krista adı verilen kıvrımlardan oluşur. Krista zarında, elektron taşıma sistemine ait enzimler bulunur.
ETS enzimleri enerji ile ilgili enzimler olduğundan fazla enerjiye ihtiyaç duyan hücrelerin mitokondrilerinde çok sayıda bulunur. İç zarın sınırladığı orta kısma matriks denir. Matrikste solunumla ilgili enzimler, ribozom DNA, RNA, protein, su ve mineraller bulunur.
Mitokondri DNA’sı,mitokondrinin çekirdekten bağımsız olarak çoğalması ve kendine has bir aaaabolizmasının olmasını sağlar.Yalnız, solunum enzimleri ve bazı maddeler çekirdek DNA’sında senaaalenir. Mitokondri DNA’sı çekirdek DNA’sına göre daha az bilgi taşır.
Ribozom : (Ribozom Nedir?, Hücreden Ne İş Yapar?, Özellikleri)
Virüsler hariç bütün hücrelerde bulunan ribozom, büyüklüğü 150-200 Å(angström) arasında değişen en küçük organeldir. Ribozomlarda protein senaaai yapılır. Hücreye giren aminoasitler burada protein haline getirilir. Proteinler hücrenin en önemli yapıtaşları olduğu için ribozomlar da hücrenin en önemli organelidirler.İzole edilmiş ribozomlar, hücre dışında gerekli ortam hazırlandığında protein senaaai yapılır.
Zarsı bir organel olmayan ribozomların yapısında sadece rRNA ve protein bulunur. Protein kısmı sitoplazmada ribozomlarda, rRNA ise çekirdekçikte yapılır. Ribozomlar iki alt birinden oluşur. Ribozomu oluşturacak rRNA ve çekirdekte birleşerek büyük ve küçük alt birimleri oluşturur.Bu alt birimler daha sonra sitoplazmaya geçer.
Protein senaaai yapılmadığı zamanlarda bu alt birimler birinden ayrılır, işlevsel hale gelebilmek için tekrar birleşirler.
Ribozomlar, hücrede bir organele bağlı veya serbest olarak görülür. Bağlı olarak E.R ve çekirdek zarı üzerinde serbest olarak da sitoplazma sıvısı kloroplast ve mitokondri matriksinde bulunurlar. Hücrelerde iki farklı büyüklükte ribozom bulunur. Bumlar 70S ve 80S ribozomlarıdır.Prokaryotlarda ökaryotları kloroplastları ve mitokondrilerinde küçük ribozomlar bulunur.Ökaryot hücrelerin ribozomları ise 80’dir.
Endoplazmik Retikulum :
(Endoplazmik Retikulum Nedir?, Hücrede Ne İş Yapar?, Özellikleri)
Hücre zarını çekirdek zarına bağlayan kanallardan meydana gelir. E.R yumurta, embriyonik hücreler ve eritrositler hariç bütün ökaryotik hücrelerde bulunur.Her hücrenin endoplazmik retikulum kendisine has bir yapıya sahiptir. E.R kanalcıkları sabit bir yapıya sahip olmayıp,hücrenin işlevine göre değişebilir.Kanalcıklar hücre bölünürken kaybolur, daha sonra yeniden oluşturulur.
E.R başlıca özellikleri şunlardır:
Zarları üzerinde bulunan ribozomların senaaalendiği protein moleküllerini golgi aygıtına taşır.
Granülsüz E.R yağ senaaai yapar.İç salgı bezlerinden yağ tabiatında steroid hormonları salgılar.
Sitoplazmik matriksle birlikte hücreye destek sağlar.
Hücre içi dolaşımı sağlar. İyon ve küçük molekülleri gerekli bölgeler taşır.
Hücrede asidik ve bazik tepkimelerin birbirlerini etkilemeden meydana geldikleri ortamı oluşturur.
Çizgili kaslarda, kasın gevşemesi ve kasılmasında rol oynar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
bfgcjhk